Derun Bilsel
27 aktarma merkezi, 850’nin üzerinde şubesi, 14 Bölge Müdürlüğü ve 12 bine yakın çalışanıyla Türkiye’nin her noktasında hizmet veren kocaman bir aile olan MNG Kargo’nun İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CHRO) Derun Bilsel, HR Dergi’nin yeni sayısına konuk olarak yakın zamanda hayata geçirdiğimiz uygulamaları ve insan kaynakları alanındaki gündem maddelerini anlattı.
Liderliğini yürüttüğünüz İnsan Kaynakları ekibinin şu anda gündemindeki konularla başlayalım. Neler var öncelikli olarak ajandanızda?
Şirketimizin büyümesini desteklemek için işveren markamızı güçlendirmek, yetenekli çalışanları işe almak ve tutmak, öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda yetenek kazanımı stratejilerimizi gözden geçiriyor ve etkili işe alım süreçleri geliştiriyoruz. Bunun yanında şirketimizin başarılarının en büyük pay sahibi olan çalışma arkadaşlarımızın liderlik becerilerini, mesleki bilgilerini ve kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla üniversitelerle gelişim programları düzenliyoruz.
Performans yönetimi sürecini iyileştirmek ve çalışanların performansını etkin bir şekilde ölçmek için yeni uygulamaları takip ediyoruz. Açık ve düzenli geri bildirimlerin sağlanması, performans hedeflerinin belirlenmesi ve çalışanların gelişimine odaklanılması gibi unsurları değerlendiriyoruz. Pozitif ve kapsayıcı bir işyeri kültürü oluşturmak, çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını artırmak gündemimizdeki bir başka öncelikli konu. Çalışan deneyimini iyileştirmek için geri bildirimleri dikkate alıyor ve çalışma ortamını daha iyi hale getirecek girişimlerde bulunuyoruz.
Değişim ve değişimi yönetmek, son yılların en önemli yönetim konuları arasında. Biz de VUCA dünyasının sıklıkla yaşattığı değişimleri etkin bir şekilde yönetmek ve çalışanların değişime uyum sağlamalarını desteklemek için çokça mesai harcıyoruz. Değişim yönetimi stratejileri geliştiriyor, iletişimi güçlendirecek yatırımlar yapıyor ve çalışanların değişimlere hızlı uyumlanmalarına yardımcı olacak politikalar üretmeye çalışıyoruz.
Yakın zamanda hayata geçirdiğiniz ve sonuçlarını aldığınız yeni uygulamalarınız oldu mu?
Bu yıl hayata geçirdiğimiz ve olumlu sonuçlar aldığımız uygulamalarımız oldu. Öncelikle pandeminin bir yansıması olarak, ofislerimizde hibrit çalışma modelleri geliştirdik. Sonucunda çalışma arkadaşlarımızın memnuniyetlerinin arttığını, motivasyon ve üretkenlik düzeylerinin net olarak yükseldiğini söyleyebiliriz.
İç kaynaklardan liderlik pozisyonlarına yükselme fırsatlarını desteklemek amacıyla yetenek geliştirme programları oluşturduk. Bu programlar, potansiyel liderlere mentorluk, eğitim ve deneyim fırsatları sunuyor. Bu şekilde içeriden yetenekleri geliştirme ve terfi süreçlerini güçlendirme konusunda başarılı sonuçlar elde ediyoruz.
Aynı şekilde çağın gerekliliklerine uygun şekilde yetişkinlerin bireysel gelişimlerini destekleyecek asenkron online eğitim kataloğu uygulamasını başlattık. İleri vadede son derece faydalı olacağına inandığımız bu uygulamanın şimdiden hem üretkenliğimize hem de iş yapış şeklimizin gelişimine katkı sağladığını gözlemliyoruz.
Sahadaki başarımızın mimarları olan 850’nin üzerindeki birim yöneticimiz için bu yılın mayıs ayında düzenlediğimiz mesleki bilgi standardizasyonuna yönelik gelişim programı da iş verimliliğimize doğrudan etkiler yaptı. Bu gelişim ivmesinin gelecek aylarda daha da artacağına inanıyoruz. Ek olarak Ağustos ayında hayata geçirmeyi planladığımız, iç iletişimi ve iş birliğini artırmayı amaçladığımız çok kapsamlı bir iç iletişim platformu yatırımımız var.
MNG Kargo, 27 aktarma merkezi, 850’nin üzerinde şubesi, 14 Bölge Müdürlüğü ve 12 bine yakın çalışanıyla Türkiye’nin her noktasında hizmet veren kocaman bir aile. Mesafe olarak birbirinden çok uzak olan aile üyelerimizi tek bir noktada, aynı amaç ve aynı akışta buluşturabilmeyi çok önemsiyoruz. Mobil desteği de olan bu platform, çalışanlara haberleri paylaşma, ortak doküman ve iş akış uygulamalarına tek noktadan erişme, sosyal ve kültürel gelişimi destekleyecek çeşitli bilgi paylaşım modüllerine ulaşma imkânı sunuyor. İletişim ve iş birliğini geliştirmenin, ekibimiz arasındaki sinerjiyi ve verimliliği de kesinlikle artıracağını düşünüyoruz.
Önümüzdeki dönemde İK ve yönetim alanında hangi konuların daha fazla öne çıkacağını düşünüyorsunuz?<(p>
COVID-19 salgınıyla birlikte esnek çalışma modelleri daha da önem kazandı. İşyerinde ve evden çalışma gibi farklı çalışma düzenleri, çalışanların ihtiyaçlarını ve tercihlerini karşılamak için giderek daha yaygın hale gelecek. Esnek çalışma politikaları ve teknolojik altyapı bu konuda önemli olacak.
Buna paralel olarak sanal iletişim araçlarının kullanımı ve uzaktan çalışma süreçlerinin iyileştirilmesi önemli olacak. Ekiplerin verimli bir şekilde bir araya gelmesini, bilgi paylaşımını ve iş birliğini sürdürmesini sağlayacak çözümlere odaklanılacak.
Dijital dönüşüm süreçleri, İK ve yönetim alanında daha fazla önem kazanacak. İnsan Kaynakları departmanları, veri analitiği ve yapay zeka gibi teknolojileri kullanarak, işe alım, performans yönetimi, eğitim ve gelişim gibi süreçleri iyileştirecek ve daha veri odaklı kararlar alacak. Liderlik becerileri ve değişim yönetimi yetkinlikleri giderek daha önemli hale gelecek. Liderlerin krizlerle başa çıkabilme, esneklik gösterebilme ve değişime liderlik edebilme yetenekleri, organizasyonların başarısını yüksek seviyede etkileyecek.
Bu gelişmelere nasıl hazırlanıyor, meslektaşlarınıza neler öneriyorsunuz?
İş dünyasındaki değişimlere ayak uydurmak ve değişimi yönetmek önemlidir. Değişimin bir parçası olarak yeni fırsatları ve çözümleri keşfetmek için esnek olmamız gerektiğini söyleyebilirim. Kendimizi ve ekibimizi değişime adapte etmek ve değişimin etkilerini yönetmek için stratejik düşünme ve iletişim becerilerimizi geliştirmeliyiz. İK departmanları organizasyon içinde bu sürecin liderliğini üstlenmeli.
İK ve yönetim alanında teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve işimizi kolaylaştırmak için uygun olanları kullanmaktan çekinmemeliyiz. İnsan Kaynakları yönetimi için dijital platformlar, veri analitiği araçları, otomasyon ve yakın gelecekte İK alanında da sıkça duyacağımız yapay zeka gibi teknolojilerden optimum seviyede yararlanarak süreçlerimizi iyileştirebilir ve verimliliğimizi artırabiliriz. Tüm bunların yanında tabii ki her devrin en önemli becerisi olan sürekli öğrenme ve kendini geliştirme, değişen ortamda rekabetçi kalmanın en önemli parçası olmaya devam edecek.
İş dünyası sürekli değişiyor ve gelişiyor. Bu yüzden organizasyonların başarısı için en kritik faktörlerden biri olan İK departmanlarındaki profesyonellerin de kendini geliştirmeye ve yeni trendlere uyum sağlamaya önem vermesi gerekiyor. İK yönetimleri olarak, şirket değerleriyle bütünleşmiş ve insan odaklı bir yönetim yaklaşımı benimsemek, çalışanlara bunu hissettirmek diğer her şeyden çok daha önemli. Bu, geçmişte olduğu gibi gelecekte de İK’nın en önemli başarı etkeni olmaya devam edecektir. Tüm meslektaşlarıma sonsuz başarılar dilerim.